top of page

HAYAT SAHNESİ TİYATRO TOPLULUĞU

            GALERİ

fegsdv

                  OYUNCU VE YÖNETMEN KADROMUZ

       Şerafettin Torun                 05073064907

           Volkan Tok

        Gökhan Kaynar                 05422535600

           Samet Özer

      Uğurhan Aldemir

       Mehmet Yılmaz

          Kemal Bişgin

     Yasemin Toraman

           Buse Aslan

           Halit Satılma

Deneyimli-Deneyimsiz oyuncu adayları katılımlarınızı bekliyoruz.Arkadaşlar Hayat Sahnesi Tiyatro grubu olarak kapımız her yaşta bay-bayan herkeze açıktır.Tiyatro yaşam biçimidir.Sanata hayır demeyin gelin vazgeçemeyeceksiniz.Tiyatro eğitimlerimiz ücretsizdir.Bize ulaşabileceğiniz numaralar Şerafettin Torun Cep:05073064907  Gökhan Kaynar Cep:05422535600

SANAT NEDİR?

Sanat nedir?Güzellik karşısında duyulan heyecan ve hayranlığı uyandırmak için insanın kullandığı yaratıcılıktır.Sanat, insandaki güzeli sevmek ve ondan ruhi bir zevk alma duygusundan doğmuştur. Güzeli daha iyi gören, anlayan ve onu kendi görüş ve duygusuna göre ifade edebilen ender insanlara da «sanatkar» veya «sanatçı» denir. Bunların her biri gerçeği olduğu gibi değil, kendi hayallerinde yaşattıkları gibi tasvir ederek tabiattaki güzellikleri kendi duyuşlarına göre ifade ederler. Herkesin göremediği güzellikleri gösteren ve anlatan ender insanlardır.Sanat, bir duyguyu yaşayan insanın, o duyguyu bilerek ve isteyerek başkalarına aktarma olayıdır." Bu Bernard Shaw'ın deyişiyle Çok basit bir gerçektir: "Sanata gerçekten aşina insan, kendini yalnızca sanatkarın sesinde bulur." En genel ve en yaygın sanat tanımı, sanatın maddi bir faydayı değil, insanlara haz vermeyi amaçlayan özel bir faaliyet olduğudur. Haz, insan ruhunu yüceltir ve yükseltir. Sanat, bizde en derin varlık bilinciyle en yüce duyguları ve en asil düşünceleri uyandıran, makul ve bilinçli bir yaşamın ifade edilmesidir.Sanatı doğru bir biçimde tanımlamak için, öncelikle sanatı bir zevk aracı olarak düşünmekten vazgeçmek ve onu insan yaşamının gereklerinden biri olarak görmek zorunludur. Bu şekilde değerlendirdiğimizde, sanatı, insanın insanla arasındaki iletişim araçlarından biri olarak görmekte sıkıntı çekmeyiz. Bir duyguyu uyandırmak için, o duygu önce yaşanır ve sonrasında hareketler, Çizgiler, renkler, sesler ya da kelimelerle ifade edilen biçimlerle yeniden canlandırılır ve aynı duygu başkalarının da yaşaması için aktarılır. Sanat etkinliği budur.Sanat, konuşma gibi bir iletişim aracı ve bu yüzden de bir ilerleme, yani insanlığın mükemmele doğru ilerleme aracıdır. Sanat, insanları birleştirme özelliğine sahiptir. Her sanat, sanatçının aktardığı duygunun, aynı etkiyi alan başkalarının ruhuyla birleşmesini sağlar. Duygu, ne kadar iyi olursa, sanat da o kadar değerli olur. Sanat, insanlığın gelişmesinde iki organdan biridir. Sanat, şiddetin bir tarafa bırakılmasını sağlamalıdır. Bunu başarabilen sanat, gerçek sanattır. İnsan yaşamının amacı, insanların kardeşçe birliğidir. Sanat, bu anlayışla yönlendirilmelidir.Çağımızda sanatın hedefi, doğruyu akıl sahasından duygu sahasına geçirmektir. Bu doğru; insanların huzur ve mutluluğunun bir araya gelmelerine bağlı olduğu, mevcut gücün hükümranlığı yerine, Tanrının yani sevginin hükümranlığının yerleştirilmesi gerektiğidir. Biz hepimiz bunu insan yaşamının en yüksek gayesi olarak kabul ediyoruz. En büyük sanat, normal insanların anlayabileceği sanattır. Normal insanı etkilemeyen şey, sanat değildir. Geleceğin sanatı, seçkin bir azınlığa ait olmayacak, mükemmelliği ve birliği-bütünlüğü sağlayan bir araç olacaktır.Sanat, sadece bir el becerisi ve teknik bir hüner olsaydı, onu bilardo, kriket ya da profesyonel satranç oyunuyla karşılaştırabilecektik. Fakat biz, gerçekte sanata daha büyük bir önem atfediyoruz. Çünkü genel yaygınlığıyla ve sanatçının ifade ettiği duyguları başkalarına geçirebilmesiyle insan duygularını biçimlendiren, oluşturan ve geliştiren şey sanattır. Aramızda sanatsal olarak değerlendirdiğimiz yapıtları ele aldığımızda, ilk olarak, gerçekten sanatı sanat olmayandan ayırmak yararlı olacaktır. İkinci olarak, gerçekte sanat olanı ele aldığımızda, önemli ve iyi olanı, önemsiz ve kötü olandan ayırmak gerekecektir.Sanatı sanat olmayandan, sanatta iyi ve önemli olanı kötü ve önemsiz olandan ayıracak Çizginin nasıl ve nereye Çizileceği sorusu, yaşamdaki en önemli sorulardan biridir. Sanat, gerçeklik içindir. Yaşamı olduğu gibi resmetmek gereklidir. Sanatı ticari, önemsiz, hatta zararlı ürünlerden ayıracak sınırı bulmak zordur. Bu kuramların her birine uygun olarak, herhangi bir el sanatında olduğu gibi, durmaksızın pek Çok eser üretilebilir. Bunlar önemsiz ya da zararlı olabilir. Ancak yeni bir şeyi üretme, gerçek sanatsal yapıtın yaratılmasıdır.Sanatçı olmak için büyük bir sanat duygusu ve sevgisine sahip olmakla beraber, o duygu, sevgi ve becerileri başkalarına ileten, öğreten bir ifade kabiliyetine ve iktidarına sahip olmak gerekir. Gerçek sanatçıda aranan nitelik, beceri ve ustalıktan çok, sanata gösterdiği sevgi,coşku, duyarlılık ile duygu ve düşüncedir. Bununla birlikte; konusunda biraz bilgisi olan herkese üstad denildiği gibi sanatla uğraşan herkese de sanatçı denilmesi yanlıştır. Günümüzde sanat deyince, «Güzel Sanatlar» anlaşılır. Güzel Sanatlar başlıca beş kola ayrılır. Bunlar: 1) Şiir -edebiyat-, 2) Müzik, 3) Mimarlık, 4) Heykelcilik ve 5) Resim'dir.Bu beş büyük sanat kolu da biri göze, öteki kulağa ait olmak üzere ikiye ayrılır. Göze ait olanlar, yani göz aracılığıyla duyulanlar: Mimarlık, heykelcilik ve resimdir. Kulak aracılığıyla duyulanlar ise: Şiir - edebiyat - ve müziktir. Sanat deyimin yalnız başına kullanılması durumunda bundan göze ait olan: Heykelcilik, mimarlıkve resim anlaşılır. Bundan ötürü «Sanat Tarihi» deyimi, Güzel Sanatlar'dan yalnız mimarlık, heykelcilik ve resim sanatlarının tarihi hakkında kullanılır. Buna, edebiyat ve müzik tarihleri girmez.Bunun gibi, «Güzel Sanatlar Okulu», ya da «Akademisi» de Güzel Sanatlar'dan yalnız göze ait olanlarının, mimarlık, heykelcilik ve resim sanatlarının öğretildiği okullardır. Ötekilere «Edebiyat Fakültesi» ve «Konservatuvar» denir. Göze ait sanatlara, yani şekil ve çizgiye ait sanatlara «Şekli Sanatlar» denir. Şekilleri üç boyutlu (mücessem) ve kabartma olarak yapmak veya göstermek suretiyle tatbik edilen sanatlara «Tersimi Sanatlar» veya «Plastik Sanatlar» adı verilir.Plastik deyimi bir maddeyi üç boyutlu yapmak anlamınadır. Bundan Ötürü Plastik Sanatlar, heykelcilik ve mimarlığı kapsar, ama kabartma üç boyutlu gibi görünen gölgeli resimleri de bunlara katmak gerekir. Böylece bütün «Şekli Sanatlar» aynı zamanda, «plastik» yani «tersimi» sanatlardan sayılır. Şekil ve renklerin uyumuyla bir etki yapan ve süs niteliğinde olan sanatlara da «Süsleme (tezyini) Sanatlar» adı verilir.Sanatın özellikleriBu özellikler sanat hakkında bir fikir verse de, kavramı bütünüyle kapsamadığı gibi kavramı oluşturan gerekli koşullar da değildir:• Hem sanatçı hem izleyici için yaratıcı algılama gerektirmesi,• İçerdiği fikirlerin akla kolay gelir türden olmaması,• Birçok farklı katmanda algılanabilme özelliği olması ve değişik yorumlara açık olması,• Bir beceri izlenimi vermesi,• Kendini bilinç ve bilinçaltı arasında veya gerçek ve yanılsama arasında bir oyun olarak göstermesi,• İçinde işlevsel amaç dışında bir fikir barındırması,• Sanat olarak tecrübe edilmesi amaç edinilerek yaratılmış olması.Pratik sanatlar (zanaat)Aşçılık, duvarcılık, marangozluk, dokumacılık gibi günlük hayatımıza girmiş alışkanlık ve ustalık isteyen meslekler bu bölüme girer. Halk arasında bu işlere aşçılık sanatı, duvarcılık sanatı, marangozluk sanatı denilmektedir. Burada sanat deyimi, o işin bilgi ve ustalık isteyen yönüne göre kullanılır. Aslında elle ya da aletle yapılan bu tür işlere zanaat, bu işleri yapanlara da zanaatkar denir. Tahtadan bir sandık yapmak, pratik bir sanat olan marangozluktur. Yapılan bu sandığı oyarak süslemek işi bir sanattır.Sanat eseri nedir?İnsanlarda güzel duygular uyanduran, duygu düşünce ve hayal dünyasını geliştiren eserlere sanat eserleri isimi verilmektedir. Sanat eserleri görsel (plastik) sanat eseri, fonetik sanat eseri ve dramatik (ritmik) olmak üzere üçe ayrılır. Resim, mimari, heykel, hat görsel; edebiyat ve müzik fonetik; tiyatro, dans, sinema, balegibi sanat dalları ise dramatik sanat dalları arasına girmektedir. Sanat eserlerinin amacı öncelikle doğrulukve fayda değil, güzelliktir. Sanat eserleri insanlara duygu ve düşünceleri anlatmaktadır. Bilgilendirici ve nesnel değildir. Sanat eserleri özgün ve evrenseldir. Bir eserin evrenselolabilmesi; ona sahip olan veya onu kullanmakta olan herkesin malı olabilmesi demektir.Sözlükte "sanat" ne demek?1. Bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık; bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü.2. Belli bir uygarlığın anlayış ve beğeni ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım; zanaat.3. Bir şey yapmada gösterilen ustalık.

 

BİZ KİMİZ

Yaklaşık 2008'den bu yana Barış manço kültür merkezi başta olmak üzere bir çok sahnede faaliyetlerde bulunmuş bir tiyatro grubuyuz.Bir kısmımız profesyonel anlamda birçok mesafe kat etmiş ve bir kısmımızda Tiyatroya yeni bağlanmış kalitesinden ödün vermiyen klasik bir tiyatro grubuyuz.Ancak bugün bulunduğumuz noktada profesyonel anlamda ilerlemekteyiz.Bunun yanısıra profesyonel hocalarımız eşliğinde eğitimler veriyoruz. 

 

ÖZEL SÖZLER

Sanattan mahrum bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. (Kemal Atatürk)

Tiyatrosu olan bir ülkede kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez. (William Hazlitt)

Tiyatro, sanatın tümü gibi bir okuldur. Eğitir, geliştirir insanı, dünyasının sınırlarını genişletir. (Sabahattin Kudret Aksal)

Tiyatro öteki sanatların üstünlüğü, sadece eğlence olarak kalmayıp, genel ahlakı temizleyip araştırılmıştır. (Recaizade Ekrem)

Tiyatro aşka benzer. İnsanı hazin hazin ağlatır. Ama verdiği acının gücünde bir başka tat bulunur. Tiyatro evrene benzer. İnsanı doya doya güldürür. Ama yansıttığı tuhaflıklar, gülerken ağlamak için istekler doğurur. (Namık Kemal)

Tiyatrosuz bir toplum yeni doğmuş bir çocuk sayılır.

Tiyatro, adamı insan eden sanattır.

Tiyatro, toplum kültürünün aynasıdır.

Tiyatro, gönüller arasında bağ kurar.

Tiyatro, kalp perdesini açan bir sanattır.

SANAT NEDİR?

Sanat, insanlık tarihinin her döneminde var olan bir olgudur. İnsanlığın geçirdiği evrimleri yaşama biçimlerini, yaşama bakışlarını, sanat biçimlerini ve sanata bakışlarını değiştirmiş, her dönemde ve her toplumda, sanat farklı görünümlerde ortaya çıkmıştır. Bugün sanatın "duygusal ve düşünsel etkileme gücü"ne sahip oluşu daha belirleyicidir. Bu anlayışa en uygun tanımını yapan Thomas Munro'ya göre; "Sanat doyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla dürtüler yaratma becerisidir." Sanat, güzel ile uğraşır. Güzel göreceli bir kavramdır. Kendi içinde tutarlı bir bütünlüğü taşıyan şey çirkin, acı verici, iğrendirici bile olsa estetik açıdan güzeldir. Sanat, nesnel ve öznel yaklaşımlara göre farklı açıklanır. Nesnel yaklaşımda sanat, toplumsal etkilerle, öznel yaklaşımda ise salt bir bireysellikle yaratılır. Sonuç olarak sanat, deha düzeyindeki zekanın, var olana karşı tepkisinin, tutarlı bir bütünlük içerisinde somutlaştığı bir alandır. Sanatçı, zekası ve sezgileriyle, çağının önünde giden insan olduğu için, gerçek sanatın anlayanı azdır. Onu anlamak için çaba gerekir.

Kaynak: http://www.dersimiz.com/bilgibankasi/SANAT-NEDIR-HAKKINDA-BILGI-240.html

Abone listemize katılın

Tüm gelişmelerden haberdar olun

bottom of page